Ara Dinlenmesi
Yaşam döngüsünde insanın karşılanması zorunlu bedeni ve sosyal gereksinimlerinin (yiyecek, içecek, tuvalet, sigara, sohbet vs) günlük rutininin bir parçasıdır. Ve işçi işveren ilişkisinde de işverenin, işyerinde işçilerinin günlük gereksinimlerini giderebilmesi için çalışma süreleri arasında dinlenme arası, ara dinlenmesi vermesi ve çalışma sürelerini de bu zarureti dikkate alarak düzenlemesi şarttır. Zira dinlenmeksizin kesintisiz olarak çalışma insan bedeninin gerçekliğine aykırıdır.
Anayasa, Yasa ve bunlara paralel içtihatlar da bu gerçekliğe uygun olarak düzenlenmişlerdir. Ve dinlenmek her şeyden evvel birey için Anayasal bir haktır.[1]
2. İş Kanununa Göre Ara Dinlenmesi
İş Kanunu[2] gereği ara dinlenmesi kavramını işçinin günlük çalışma süresi içerisinde işin niteliği ve işyerinin bulunduğu yerin geleneklerine göre ortalama bir zamanda aralıksız olarak işçiye verilen ve günlük çalışma süresinden sayılmayan dinlenme süresi, serbest zamandır. Ve kural olarak bu süre çalışma süresinden sayılmadığından işveren işçisine bu süre için ücret ödemez.
İşçi için Anayasal bir hak işveren için ise bir zorunluluk[3] olan ara dinlenmeleri esnasında işçi tamamen serbesttir.[4] İşçi bu sürede çalışmaya zorlanamayacağı gibi işyerinde kalmaya da zorlanamaz iş yeri dışında da geçirebilir.[5] Ve işçi bu zamanı dilediği gibi kullanır.
3. Kanun Hükmünün Niteliği Ve Bunun Sonucu
Anayasa ve İş Kanunu gereği işçiye ara dinlenmesi kullandırılmasına dair hüküm emredici mahiyettedir. Ancak İş Kanunun 68. Maddesi içeriğinde yer alan “en az” ibaresinden de anlaşılacağı üzere bu emredicilik, işveren açısındannisbi emredici mahiyettedir. Yani işveren günlük çalışma süresine uygun olarak kanunda belirlenen en az süreleri işçisine kullandırmak durumundadır. Bu süreleri azaltamaz. Bu süreleri azaltan veya ortadan kaldıran anlaşmalar/uygulamalar yapamaz. Bu yönde fiili uygulama yaratamaz. Bu şekilde yapılacak bütün anlaşmalar hükümsüzdür.
Ancakemrediciliğin nispi mahiyette olmasının doğal sonucu olarak;(a)İşveren bu süreleri arttırabilir.(b) Ve yine bireysel ve/veya toplu iş sözleşmelerine konulacak işçi lehine hükümlerle bu sürelerin de ücret hesabına dâhil edilmeleri kararlaştırılabilir.
4. En Az Günlük Ara Dinlenmesi Süresi Ve Esasları
4.1. Kanunda düzenlenen süreler en az sürelerdir. Ve bu sürelerin azaltılması/ bu yönde anlaşmalar yapılması vs yukarıda ifade edildiği şekilde mümkün değildir.
Zira yerleşik içtihatlar da da açıkça belirtildiği üzere, işçinin gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır ve bir işçiden kesintisiz çalışması beklenemez.[6]
4.2. Buna göre, işçiye her gün, işyerindeki çalışma süresi dikkate alınarak en az;
Dört veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika,
Dört saatten fazla ve yedi buçuk saat dahil süreli işlerde yarımsaat
Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat
Ara dinlenmesi aralıksız olarak verilmek zorundadır.
4.3. Ara dinlenmeleri kural olarak aralıksız kullandırılırlar. Ancak ara dinlenmesi müessesinin amacına uygun olmak kaydı ile ara dinlenmesinin kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. Ve bu kapsamda işveren işçilerin tamamına aynı anda ara dinlenmesi kullandırabileceği gibi belirli bir plan dâhilindesırayla kullandırılması yöntemini de seçebilir.[7]
4.4. Bu süreler, işin yapıldığı ana (gece veya gündüz) veyaişin niteliğine (normal/vardiyalı) bakılmaksızın her durumda verilecek en az sürelerdir.
4.5. Ve işyerinde postalar halinde (vardiyalı) çalışma var ve bu işyerinde yürütülen işin niteliği de aynı bölümde çalışan işçilere eş zamanlı ara dinlenmesi kullandırılmasına imkân vermiyor ise;
Açık yasa[8] ve yönetmelik[9] hükümleri gereği bu türden eş zamanlı ara dinlenmesinin mümkün olmadığı işyerlerinde, İş Kanunun 68. Maddesinde belirlenen ara dinlenmeleri çalışma süresinin ortalarından başlayarak gruplar halinde ve ardı ardına gelecek şekilde kullandırılacaktır. Ve çalışmanın gece veya gündüz olması bir değişiklik yapmayacaktır.[10]
5. Ara Dinlenmesinin Mesai Başlangıcı veya Bitişi ile Birleştirilmesi
İş Kanunun açık hükmüne ve buna paralel yerleşik hal alan çok sayıda Yargıtay içtihadına göre ara dinlenme süresinin planlaması işverene ait olmakla birlikte işe ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması mümkün değildir. Zira bu her şeyden evvel ara dinlenmesi müessesinin amacına da uygun değildir.
Dolayısıylaaçıktır ki; ara dinlenmesi saati işyerindeki çalışma süresine göre iş başı ile birleştirilerek işe 15 dakika, ½ saat veya 1 saat geç başlama veya aynı şekilde işi 15 dakika, ½ saat veya 1 saat erken bırakmak şeklinde düzenlenemez. Ortalama bir zaman diliminde kullandırılmalıdır.[11]
6. Ara Dinlenmesinde İşçinin İşyerinden Ayrılmasının Yasaklanması
Yukarıda da ifade edildiği gibi ara dinlenmeleri serbest zamanlardır ve işçiler bu zamanları diledikleri gibi ve hatta işyerinde olmaksızın kullanabilirler.[12]
Ancak işyerinde yürütülen işin niteliği itibari ile[13] “işçinin ara dinlenme sırasında başka bir yere gitme imkânının fiziken mümkün olmaması” nedeni ile “işçilerin dinlenmeden sonra işe zamanında devamını sağlamaya yönelik bir tedbir olarak” işçilerin işyerinden ayrılamayacaklarına dair bir kayıt konulabilecektir. Ve bu süre içerisinde işçiler her hangi bir çalışma yükümlülüğü altında olmaksızın serbest bırakıldıkları sürece bu kayıt hukuken geçerli olacaktır.
Nitekim Yargıtay içtihatlarında ifade edildiği gibi “Toplu İş Sözleşmesinde dinlenme sırasında işçilerin işyerlerini terk edemeyecekleri yolundaki kayıt ara dinlenmesi kavramının anlam ve amaçlarını sınırlayıcı ve bu hakkın özünü zedeleyici bir kayıt olarak düşünülemez. Olsa olsa çok kısa süre içerisinde işçilerin dinlenmeden sonra işe zamanında devamını sağlamaya yönelik bir tedbir olarak düşünmek icap eder.”[14]
Ve yine Yargıtay’a göre işçi, fiilen ara dinlenmesinde çalışmadığı sürece salt işyeri dışına çıkmıyor olması ara dinlenmesinin kullandırılmadığı anlamına gelmeyeceği gibi[15] yemeğin işyerinde yeniliyor olması da ara dinlenmesi kullandırılmadığı anlamına gelmeyecektir.[16] Önemli olan işçinin ara dinlenmesinde çalışıp çalışmadığıdır.[17]
Dolayısıyla işverenin işyerinde yürütülen işi ve fiziki koşulları gözeterek ancak işçinin ara dinlenmesinde koşulsuz serbest kalmasını sağlamak sureti ile alacağı bu türden kararlar işverenin yönetim hakkı kapsamında ve geçerli olacaklardır.
7. Ara Dinlenmesinin TİS ile Çalışma Süresinden Sayılması Hususu
7.1. Yukarıda ifade edildiği gibi ara dinlenmesinin iş süresinden sayılmayacağı hükmü nisbi emredici hüküm olup işçi lehine olacak şekilde arttırılması veya çalışma süresinden sayılması ve de toplu iş sözleşmelerine bu yönde hüküm konması mümkündür.
7.2. Eğer toplu iş sözleşmesine ara dinlenmesinin çalışma süresinden olduğuna dair bir hüküm konulmuş ise; (a)İşçi bu ara dinlenmesinde çalışmadı ise kendisine sadece normal ücreti ödenecek zamlı ücreti ödenmeyecektir. (b)Buna karşın işçi ayrıca çalıştı ise kendisine zamlı ücret ödenecektir.[18]
7.3. Eğer toplu yada bireysel sözleşmelere fazladan ara dinlenmesi süreleri konuldu ise (kahve/çay/sigara vs) bu fazladan sürelerin niteliği ne olacaktır sorusunun cevabı ise tartışmalı olup;
İş Kanunun tatil ve ücretli izinler yönünden bireysel/ toplu sözleşmelerle işçi aleyhine düzenleme yapılamayacağına dair açık hükmü[19], ek olarak Toplu ve bireysel iş sözleşmelerinin çelişmesi halinde işçi lehine olanın uygulanacağına dair açık hüküm[20] ve de “işçi lehine yorum ilkesi”[21] gözetilerek
Kanaatimiz işçi lehine yapılan bu düzenlemenin işçi aleyhine sonuçlarının olamayacağı dolayısıyla iş süresinden sayılacağı şeklindedir.
8. Ara Dinlenmesi Ücreti
Ara dinlenmesinde işçinin fiilen çalışması halinde ara dinlenmesi çalışma süresinden sayılacak ve işçi ücrete hak kazanacaktır. Yargıtay’a göre bu süreler karşılığı ödenecek ücret normal ücrettir ancak total sürede haftalık 45 saat aşılıyor ise bu takdirde işçiye aşan kısım için işçiye fazla çalışma ücreti ödenecektir. Ara dinlenmesinin sözleşmeler ile çalışma süresinden sayılması halinde ise bu takdirde bu sürelerde çalışıldığında işçiye normal ücreti yanında ayrıca sözleşme ile kararlaştırılan ücreti de ödenecektir.[22]
9. Sonuç
Yukarıda kısaca gerekçelendirilmeye çalışılan temel hususlar ışığında özetle
- Ara dinlenmesi kesintisiz serbest zamandır.
- Ve işin niteliğine göre ortalama bir zamanda kullandırmalıdır.
- Yasal süreler en az sürelerdir ve arttırılabilirler ancak azaltılamazlar.
- Ara dinlenmesi mesai öncesi veya sonrası ile birleştirilemez.
- Ara dinlenmesinde işçi işyeri dışına çıkmakta özgürdür. Ancak işin niteliği itibar ile işveren ara dinlenmesinde işçiyi çalıştırmamak ve ona kesintisiz serbest zaman tanımak şartı ile yönetimsel hakkı kapsamında işyerinden ayrılmasını engelleyici karar alabilir.
- Ara dinlenmesinde çalışan işçiye ücreti ödenir.
- Ara dinlenmesi çalışması haftalık çalışma süresinin aşılmasına sebep oluyor ise işçiye fazla mesai ücreti ödenir.
- Sözleşme ile ara dinlenmesi çalışma süresinden sayıldı ise işçi ara dinlenme hakkını kullandığı halde işçiye ücreti ödenir.
- Sözleşme ile ara dinlenmesi çalışma süresinden sayıldı ve işçi bu sürede çalıştı ise işçiye sözleşmede kararlaştırılan zamlı ücret de ödenir.
Neslihan Emre İlhan
Avukat
- ^ Anayasa madde 50/3 “Dinlenmek çalışanın hakkıdır”
- ^ İş kanunu madde 68
- ^ Bkz dipnot 1.
- ^ Yar.9. HD E. 2011/25563K. 2013/22790T. 17.9.2013 “İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.” aynı yönde Yar.9. HD E. 2009/8483K. 2011/14092T. 10.5.2011 aynı yönde Yar.9. HD E. 2012/8237K. 2012/7331T. 6.3.2012 vs
- ^ Yar.9. HD E. 2013/6590K. 2013/23450T. 23.9.2013 “İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde yada dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi halinde bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.” aynı yönde Yar.9. HD E. 2013/1618K. 2013/2714T. 23.01.2013 aynı yönde Yar.9. HD E. 2010/38644K. 2013/1604T. 16.1.2013 vs
- ^ Yar. 9. H.D. E. 2012/7306 K. 2012/6557 T. 01.03.2012 “İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.”
- ^ Yar. 9. HD E 2008/11139 K. 2009/29544 T. 28.10.2009 “Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. “ Aynı yönde Yar. 9. HD E 2012/17634 K. 2012/22876 T. 13.06.2012Aynı yönde Yar. 22. HD E 2014/30989 K. 2014/35486 T. 15.12.2014
- ^ İş Kanunu madde 76 “Nitelikleri dolayısıyla devamlı çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına işçi postaları çalıştırılarak işletilen yahut nöbetleşe işçi postaları ile yapılan işlerde, çalışma sürelerine, hafta tatillerine ve gece çalışmalarına ve çalışma ortasındaki zorunlu dinlenmelere dair özel usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.
- ^ Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yür. İş. Çal. İliş. Özel Us. ve Esas. Hak. Yön. Madde 10 “…İşin niteliği, bir dinlenme, işçilere, gruplar halinde arka arkaya çalışma süresinin ortalarından başlayarak İş Kanunu ve bu Yönetmelikteki esaslara göre verilir.”
- ^ Yar.9. HD E. 1988/6192K. 1988/8587T. 26.9.1988 “Bilirkişi gece vardiyası için bir sonuca varırken gündüz açık olan yemekhanenin gece kapalı olduğunu, işin niteliği itibariyle aksamadan yürütülmesi gerektiğini, bunun için her işçinin kendi kontrolünde bulunan makinanın başında bulunmak zorunda olduğunu, bu nedenle işveren tarafından hazırlanan kumanyaları iş başından ayrılmadan yemek durumunda bulunduklarını bildirmiştir. Ne var ki, çalışma şekli bakımından gece vardiyası ile gündüz vardiyaları arasında bir fark bulunmadığı anlaşılmaktadır,. Şu halde, davacı gündüz vardiyasında yarım saatlik ara dinlenmesini nasıl kullanıyorsa gece vardiyasını da aynı şekilde kullanabileceği düşünülmelidir. Gece vardiyasında da ihtiyaçlar sadece yemek yemeden ibaret değildir. Diğer tabii ihtiyaçlarının bulunacağı da tabiidir. Bundan başka gündüz vardiyasında yemekhanenin açık olması işçilerin münavebeli yemek yemeleri gece vardiyalarında da yarım saatlik ara dinlenmesini kullandığının kabulü zorunludur.”
- ^ Yar.9. HD E. 2007/35281K. 2008/30985T. 17.11.2008 “Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun kullandırılması gerekir.” Aynı yönde Yar.9. HD E. 2009/5664K. 2011/3734T. 17.2.2011. Aynı yönde Yar.9. HD E. 2009/45054K. 2012/5691T. 23.2.2012. Aynı yönde Yar.9. HD E. 2008/31993K. 2010/22653T. 9.7.2010 vs
- ^ Bkz dipnot 4, 5
- ^ Yar. 9 HD. E 1991/13727 – K. 1993/13182 – T. 17.10.1991 “Görülen işin itfaiye işi olması ve ara dinlenmesinin işyerinde geçirilmesi ara dinlenmesinin kullanılmadığı anlamına gelmez.”
- ^ Yar.9 HD E.1986/4931- K.1986/5981- T 06.06.1986 “Davamızda söz konusu olan işyerinde işin gece ve gündüz üçerli postalar halinde 30.7.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2869 ve 29.3.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2965 sayılı Yasa hükümlerine haftanın Cumartesi dahil 6 İş gününde 7,5`er saatlik vardiyalarla çalışıldığı ve 1/2 saat ara dinlenmesi verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık 1.1.1982 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Toplu İş Sözleşmesi`nin 22. maddesinde günlük ve haftalık çalışma süreleri aynen yasa ve tüzüklerdeki belirlemelere uygun olarak düzenlendikten ve ara dinlenmelerinin iş sürelerinden sayılmayacağına işaret edildikten sonra, işçilerin bu dinlenmeler sırasında işyerini terk edemeyecekleri hükmünden çıkmaktadır…Toplu İş Sözleşmesinde dinlenme sırasında işçilerin işyerlerini terkedemeyecekleri yolundaki kayıt ara dinlenmesi kavramının anlam ve amaçlarını sınırlayıcı ve bu hakkın özünü zedeleyici bir kayıt olarak düşünülemez. Olsa olsa çok kısa süre içerisinde işçilerin dinlenmeden sonra işe zamanında devamını sağlamaya yönelik bir tedbir olarak düşünmek icap eder.”
- ^ Yar. 9HD. E. 2007/31491 K. 2007/36852 T. 5.12.2007. “ Dava konusu uyuşmazlık Toplu İş Sözleşmesinin 61. maddesinden kaynaklanmaktadır. Salt işçinin ara dinlenmesi sırasında işyerinde bulunması önemli değildir. Gerçekten, bu süre içinde işçinin ara dinlenme yokmuş gibi çalışıyor olması da gerekir. İşçinin ara dinlenme sırasında başka bir yere gitme imkanının o sırada fiziken mümkün olmaması, anılan alacağa hak kazanılması için yeterli değildir. İş yerinde yapılan keşif, davacının ara dinlenme sırasında fiilen çalıştığını göstermemektedir. Davacının işyerinde yemek yeme ve diğer doğal ihtiyaçlarını karşılamak için yarım saat fiilen ara dinlenmesi yaptığının kabulü gerekir. Bu nedenle Toplu İş Sözleşmesinin 61. maddesi hükmü uyarınca yarım saatlik ara dinlenmesi için 1 saatlik normal çalışma ücretinin % 150 oranında arttırılmak suretiyle hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” aynı yönde Yar. 9 HD. E 1993/9118 – K. 1993/10025 – T. 10.06.1993 “Davacının, 1/2 saatlik ara dinlenmesinde sadece işyerinde bulunması olgusu, onun fazla çalışma yaptığını göstermez.”
- ^ Yar. HGK E. 1976/9-1432 K. 1976/987 T. 27.2.1976“Yemeğin çalışma yerinde yenmiş olması, işçinin, yasada öngörülen bir saatlik dinlenmeden yararlanmadığını göstermez.” aynı yönde Yar. HGK E. 1976/9-891 K. 1976/692 T. 27.2.1976 aynı yönde Yar. 9 HD. E 1977/6845 – K. 1977/9904 – T. 04.07.1977
- ^ Yar. 9HD E 2009/2319 – K 2009/22546 – T.14.09.2009 ”Ara dinlenmenin görev yerinde ya da başka yerde kullanılmasının önemi olmaksızın işçinin fiilen çalışıp çalışmadığı önemlidir.”
- ^ Yar.9. HD E. 1991/747 K. 1991/794 T. 31.1.1991 “ …Gerçekten davacının 12’şer saatlik iki vardiya sisteminde çalıştırıldığı ve TİS’de ara dinlenmesinin iş süresinden sayılacağı anlaşılmaktadır. Ara dinlenmesinde çalıştırılmadığı da davacının dava dilekçesindeki kendi beyanından ve davalının savunmasından anlaşılmaktadır. Ara dinlenmesinde çalıştırılmadığına göre, bu süre fazla mesai sayılmaz. Bu nedenle de davacı zamlı ücret isteğinde bulunamaz. Çalıştırılmayan, fakat iş süresinden sayılan ara dinlenmesi için sadece ücret isteyebilir. O halde, haftalık toplam 6 saatlik ara dinlenmesinin sadece normal ücreti hesaplanıp, ona karar verilmesi icap eder. Oysa bilirkişiler bu süreyi fazla mesai kabul ederek %100 zamlı ücret hesabı yapmışlar ve mahkemece de zamlı ücrete karar verilmiştir. Zamlı ücrete karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.”
- ^ İş Kanunu madde 45”Toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde işçilere tanınan haklara, ücretli izinlere ve yüzde usulü ile çalışan işçilerin bu Kanunla tanınan haklarına aykırı hükümler konulamaz. Bu hususlarda işçilere daha elverişli hak ve menfaatler sağlayan kanun, toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi veya gelenekten doğan kazanılmış haklar saklıdır.”
- ^ Sendikalar Ve Toplu iş Sözleşmesi Kanunu madde 36 “… İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.”
- ^ Yar HGK E 2013/22-206 K 2013/1500 T 30.10.2013 “…Genel olarak; işçi lehine yorum ilkesi, özellikle yargısal alana taşınmış iş hukuku uyuşmazlıklarında hayati önem taşıyan bir ölçüttür. İş hukukuna ait hukuki düzenlemelerde bir boşluk, eksiklik veya belirsizlik bulunması ya da tereddüt yaşanması halinde işçi yararına yorum yapılması iş hukukunun yapısı ve amacı gereğidir. Her türlü hukuksal düzenleme ya lâfzen ya da uygulandığı olay itibarıyla az veya çok yoruma muhtaçtır. Çünkü hukuk bir yorum işi, hukukçuluk ise yorum yapma sanatıdır. Yargıtay, iş hukukunda duraksama doğuran hükümlerin yorumlanmasında işçi yararının gözetilmesini gerekli görmektedir. İş hukuku öğretisinde açık olmayan iş mevzuatı kurallarının yorumlanmasında ve açık da olsa bir hukuk normunun farklı olaylara uygulanmasında İşçi lehine yorum yöntemine başvurulması gerektiği genellikle kabul edilmektedir. Devlet, sosyal eşitliği ve ekonomik etkinliği varlık sebebi olarak gördüğünden işçi ve işveren arasında denge kurmaya çalışmaktadır. İktisadi yönden zayıf olanın yasalarla korunması, sosyal devlet olmanın bir gereği olarak daima ön planda tutulmuştur…”
- ^ Yar HGK E 2007/9-815 K 2007/842 T 14.11.2007 “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 61. maddesinin ikinci fıkrasında “Ara dinlemeleri iş süresinden sayılmaz. Ancak, vardiyalı hizmetlerde çalıştırılan işçiler ara dinlenmesi süresince görev yerlerini terk edemezler. Bu suretle, vardiyalı işçilerin görev yerinde geçirdikleri yarım saatlik ara dinlenmesi süresine karşılık, bir saatlik normal çalışma ücreti %150 zamlı olarak ödenir” şeklinde kurala yer verilmiştir. Davacı işçi bu maddede öngörülen ara dinlenme karşılığı alacaklarını talep etmiş, mahkemece istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacı işçinin işyerinde şoför olarak çalıştığı ve vardiyalı sisteme tabi olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin uygulamalarına göre davacının ara dinlenmelerde fiilen çalışması halinde bu süreye ilişkin ücrete hak kazanması mümkündür. Ara dinlenmelerde çalıştığını kanıtlama yükümlülüğü davacıya aittir. Davacının dinletmiş olduğu tanıklar bu davanın sonucundan etkilenebilecek durumdaki işçiler olup aralarında menfaat birliği söz konusudur. Ayrıca davacı uzun bir süre ihtirazı kayıt ileri sürmeden aylık ücretlerini almıştır. Bu nedenle davacı ara dinlenmelerde fiilen çalıştığını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Son Makaleler
-
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında İşverenin Özlük Dosyası Oluşturma Yükümlülüğü
Şubat 2020 -
Yasa Ve Yönetmelik Kapsamında Veri Sorumluları Sicili Ve Kayıt Yükümlülüğü
Mayıs 2018 -
Kısmi Süreli İş Sözleşmelerinde Hesaplama
Nisan 2016 -
Kısmi Süreli Çalışma
Kasım 2015 -
İşe İade Davası
Kasım 2015